
Istanbul da Ne Yenir ?
Geleneksel Türk Yemekleri
İstanbul, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle birlikte eşsiz lezzetleriyle de dikkat çekiyor. İstanbul’da ne yenir? sorusunun cevabını ararken, şehri keşfetmek için her köşe başında benzersiz tatlar sizi bekliyor. Şehir, Osmanlı saray mutfağından Anadolu’nun geleneksel yemeklerine, Akdeniz ve Ege lezzetlerinden modern tatlara kadar geniş bir yelpazeye sahip. Boğaz’ın eşsiz manzarasında bir fincan kahve, tarihi hanlarda geleneksel yemekler ya da sokaklarda tatabileceğiniz kumpir gibi lezzetler, İstanbul’un mutfak kültürünü keşfetmek isteyenler için harika fırsatlar sunuyor.
İstanbul’un yeme-içme deneyimi sadece lezzet değil, aynı zamanda tarih ve kültürle de iç içe. Vefa Bozası, Sultanahmet Köftesi, Kanlıca Yoğurdu ve Ortaköy Kumpiri gibi meşhur tatlar, şehri ziyaret edenlerin denemesi gerekenler arasında yer alıyor. İstanbul’daki en iyi restoranlar arasında ise Sini Ethnic Omakase ve Modern İstanbul gibi şık mekanlardan, İskender ve balıkçı gibi geleneksel lezzetler sunan mekanlara kadar pek çok alternatif bulunuyor.
İstanbul gastronomi turu yaparken, hem tarihi mekanlarda hem de modern restoranlarda unutulmaz tatlar deneyimleyebilirsiniz. Şehrin sokaklarını keşfederken, Beyoğlu Çikolatası, Vefa Bozası ve Süleymaniye Kuru Fasulyesi gibi eşsiz tatlarla İstanbul’u farklı bir açıdan tanıyabilirsiniz
İstanbul'da bir gastronomi turu için adım attığınızda, bu büyülü şehirdeki lezzetleri keşfetmek için bir şoförlü araç kiralamanın keyfini çıkarın. Size özel şoförünüz,İstanbul havalimanı transfer hizmetiyle konforlu bir başlangıç yapmanızı sağlayacak. Hazır mısınız? İstanbul'un lezzet dolu sokakları sizi bekliyor.
Istanbul'un En Iyi Restoranları
Türk Mutfağı Yemekleri
İstanbul'un en prestijli restoranları, Türk mutfağı yemekleri ile geniş bir lezzet yelpazesi sunuyor. Boğaz manzarasında, lüks restoranlarda Türk mutfağına ait en seçkin tatları keşfetmek mümkün. Osmanlı'dan ilham alan geleneksel lezzetler ile modern dünya mutfağının birleştiği bu eşsiz deneyimde, Boğaz kıyısındaki kafeler ve balık lokantaları, unutulmaz bir gastronomi yolculuğu vaat ediyor.
Et Yemekleri ve Kebap
Adana Kebap: Acı severlerin favorisi! Kıyma, kuyruk yağı ve baharatlarla yoğrulup şişe dizilir, mangalda pişer. Yanında sumaklı soğan ve lavaşla efsane olur.
Urfa Kebap: Adana’nın aksine acısızdır, etin naturel tadı öne çıkar. Yumuşacık kıvamı ve baharat dengesiyle kebap dünyasının sakin ama güçlü üyesi.
Beyti Kebap: Kıyma ya da kuşbaşı et, lavaşa sarılıp fırınlanır, üzerine yoğurt ve domates sosu gezdirilir. Hem görsel hem lezzet şöleni.
Çökertme Kebabı: Milas’tan çıkan bu lezzet, çıtır patates kızartması üzerine yoğurt ve sotelenmiş etle servis edilir. Hafif ama doyurucu bir kebap türü.
Ali Nazik: Közlenmiş patlıcan ve yoğurt karışımı üzerine kavrulmuş et ya da kıyma konur. Antep mutfağından gelen bu yemek, kebapla ev yemeği arasında bir köprü.
Şiş Kebap: Kuzu ya da dana eti, şişe dizilip ızgarada pişer. Sebzelerle birlikte servis edilir, sadeliğiyle etin kalitesini konuşturur.
Testi Kebabı: Et, sebze ve baharatlar testiye doldurulup fırında pişirilir, sonra testi kırılarak servis edilir. Kapadokya’nın bu özel lezzeti hem tat hem sunum olarak etkileyici.
İskender Kebap: Dönerin en şahane hali! İnce dilimlenmiş et, pide üzerinde yoğurt ve domates sosuyla buluşur, üstüne tereyağı gezdirilir. Bursa’nın armağanı, Türk mutfağının yıldızlarından.
Cağ Kebabı: Erzurum’dan gelen bu lezzet, kuzu etinin yatık şişlerde pişirilip ince ince kesilmesiyle hazırlanır. Mangal tadını sevenler için vazgeçilmez.
Kavurma: Dana veya kuzu eti, kendi yağıyla ağır ateşte pişirilir. Sade ama yoğun bir lezzet sunar. Bayram sabahlarının klasiği, yanında pilavla harika gider.
Hünkar Beğendi: Közlenmiş patlıcan püresi üzerine koyun etinden yapılan yumuşacık bir soteyle servis edilir. Osmanlı saray mutfağından gelen bu yemek, zarif ve doyurucu bir seçenek.
Orman Kebabı: Küçük doğranmış et, bezelye, havuç ve patatesle birlikte güveçte pişer. Hem sulu hem lezzetli bir ev yemeği, ekmeği bandırmalık.
Karnıyarık: Kıymayla doldurulmuş patlıcanın fırında pişmiş hali. Üzerine domates ve biber eklenince tam bir ziyafet. Türk mutfağının en sevilen etli sebze yemeklerinden.
Tas Kebabı: Dana eti, soğan, domates ve biberle tencerede uzun uzun pişer. Basit malzemelerle derin bir tat ortaya çıkar, pilavın en iyi dostudur.
Eminönü Balık Ekmek

İstanbul'un Sokak Lezzetleri
İstanbul’un sokakları, yüzlerce yıllık bir yeme-içme kültürünün mirasını taşıyor. Her köşe başında karşımıza çıkan sokak lezzetleri, şehrin ruhunu ve zengin damak tadını yansıtıyor. İşte İstanbul'u İstanbul yapan o harika lezzetlerden birkaçı:
Simit: İstanbul'un sokaklarında yürürken aniden acıkıverdiğinizde kurtarıcınız olan simit, demli bir çay eşliğinde tam bir lezzet şöleni sunuyor. Karaköy’deki Tarihi Karaköy Simitçisi gibi meşhur simit fırınlarında pişirilen bu atıştırmalık, İstanbul'un tadını damaklarınızda bırakıyor.
Kumpir: Ortaköy’de özellikle popüler olan kumpir, fırınlanmış patatesin kaşar peyniri ve tereyağı ile harmanlanmasıyla hazırlanıyor. Üzerine eklenen salata, mezeler ve garnitürlerle zenginleştirilen kumpir, tadına doyulmaz bir lezzet sunuyor.
Nohutlu Pilav: Gündüz veya gece, her saatinde tadına varılabilen nohutlu pilav, sokak tezgahlarında en güzel halini buluyor. Üzerine eklenen tavuk etiyle tam bir lezzet şöleni sunan bu pilavı, bol köpüklü bir ayran ve turşu eşliğinde denemelisiniz.
Mısır: İstanbul'un meydanlarında sık sık karşınıza çıkan mısır, közlenmiş veya haşlanmış olarak tercih edilebiliyor. Mis gibi kokusuyla etrafa yayılan mısır, sokakları gezerken keyifli bir atıştırmalık olarak karşınıza çıkıyor.
Kestane: Kış aylarının sembolü olan kestane, artık her mevsimde İstanbul sokaklarında bulunabiliyor. Seyyar tezgahlardan satın alabileceğiniz kestane, kendine has kokusu ve tadıyla İstanbul'un sokak lezzetlerinden biri olarak öne çıkıyor.
Börek – İç harcıyla zenginleşmiş ince yufkadan yapılan, özellikle peynirli, kıymalı veya ıspanaklı çeşitleriyle ünlüdür.
Lahmacun – İnce hamurun üzerine kıymalı harç yerleştirilip pişirilen, çıtır ve lezzetli bir yemektir.
Pide – Peynirli, kıymalı, kuymaklı ya da sebzeli çeşitleriyle, ince ve yumuşak hamur üzerinde pişirilen geleneksel bir yemektir.
Döner: Türk mutfağının en sevilen lezzetlerinden biri olan döner, İstanbul'un hemen her semtinde bulabileceğiniz bir hazinedir. Lavaş içinde, pilav üstünde, dürüm olarak veya ekmek arası sunumlarla servis edilen döner, her damak zevkine hitap eder. İster sokak aralarında küçük dönercilerden alın, isterse meşhur restoranlarda tadına bakın, dönerin enfes tadı sizi mest edecek.
Eminönü Balık Ekmek: Balık ekmek, Türkiye'nin sahil kıyılarındaki seyyar satıcıların tekne veya el arabasında hazırladığı nefis bir sandviçtir. Eminönü'nde, Galata Köprüsü'nün yanındaki balık ekmek satıcıları, 7/24 kalabalığa hizmet vererek bu otantik lezzeti tatmak isteyenleri bekler. Balık ekmek, deniz kokusuyla birleşerek, sadece bir lezzet değil, birçok anının da ilham kaynağıdır.
Kokoreç-Ortaköy: Kokoreç, Osmanlı mutfağından günümüze gelen ve kuzu ince bağırsağının baharatlarla zenginleştirilip şişte kızartılmasıyla hazırlanan nefis bir kebap türüdür. Özellikle Ortaköy sokaklarında, tavada ustaca kızartılan kokoreç, kendine has lezzetiyle müdavimlerinin favorisi olmuştur.
Midye Dolma: Midye dolma, özellikle Mardin mutfağının vazgeçilmez lezzetlerinden biridir. Midyeci Ahmet gibi ünlü satıcılar, bu geleneksel lezzeti sunar. Midyeler, baharatlı iç pilavla doldurulup kaynatılarak hazırlanır ve genellikle taze limonla soğuk servis edilir. Midye dolma, Türk mutfağının en sevilen atıştırmalıklarından biri olup, eşsiz pişirme yöntemiyle damaklarda unutulmaz bir tat bırakır.
Adana Kebap

İstanbul’da Gece Ne Yenir?
İstanbul’un gece hayatı sadece eğlenceyle değil, aynı zamanda sokak lezzetleri ve sıcacık yemeklerle de ünlü. Gece acıktığında seni bekleyen pek çok seçenek var:
Çorba Çeşitleri: Geceyi hafif ve şifalı bir şekilde geçirmek isteyenler için çorba olmazsa olmaz. İşkembe çorbası, kelle paça, mercimek çorbası, tavuk suyu çorbası ya da tuzlama gibi sakatat ağırlıklı seçenekler gece favorileri arasında. Hem içini ısıtır hem de enerji verir.
Midye: İstanbul’un gece klasiği! Midye dolma limon sıkılarak atıştırmalık olarak yenir, midye tava ise çıtır çıtır bir lezzet sunar. Sokak tezgahlarında ya da büfelerde sıkça bulunur.
Kokoreç: Kömürde pişmiş, baharatlı kokoreç, gece acıkanların en sevdiği sokak lezzetlerinden. Yarım ekmek arası ya da tabakta, domates ve biberle servis edilir.
Uykuluk: Sakatat sevenler için özel bir tat. Kuzu uykuluk, ince ince doğranıp ızgarada pişiriliyor; yumuşacık ve lezzetli bir gece atıştırmalığı.
Köfte Ekmek: Seyyar köftecilerin sunduğu ızgara köfte, ekmek arasında turşu ve soğanla birleşince hem basit hem doyurucu bir seçenek. Gece sokaklarda kokusuyla dikkat çeker.
Tavuk Pilav: Nohutlu pilav üstüne didiklenmiş tavuk, yanında turşu ve ayranla geceyi sade ama tatmin edici bir şekilde kapatır. Hem ekonomik hem lezzetli.
Bunların dışında gece açık mekanlarda balık ekmek (özellikle sahil bölgelerinde), sucuk ekmek ya da döner gibi alternatifler de bulabilirsin.İstanbul’da gece yemekleri genellikle sokak lezzetleri ağırlıklı olsa da, 24 saat açık çorbacılar ve lokantalar sayesinde daha oturaklı bir yemek de mümkün.
İstanbul’un En Iyi Çorbacıları
İstanbul’da çorba denince akla gelen en iyi mekanları seçmek zor, ama hem lezzetleriyle hem de müdavimlerinin sevgisiyle öne çıkan çorbacıler.
Lale İşkembecisi (Beyoğlu): Gece gündüz açık olan bu mekan, işkembe ve kelle paça çorbalarıyla yıllardır bir klasik. Sakatat sevenlerin favorisi; tuzlama ve damar seçenekleri de cabası. Tarlabaşı Bulvarı’nda, salaş ama samimi bir atmosferde çorba keyfi yapabilirsin.
Sarıhan Gusto (Etiler): Boncuk taneli işkembe çorbası ve kuzu paçasıyla ünlü. Gece geç saatlere kadar açık olmasıyla eğlence sonrası uğrak noktası. Menüde mercimek gibi hafif seçenekler de var, ama sakatat çorbaları burada başrolde.
Tarihi Haliç İşkembecisi (Fatih): 1938’den beri hizmet veren bu çorbacı, Haliç manzarasına karşı işkembe ve paça sunuyor. Otantik dekoru ve taze malzemeleriyle hem göze hem mideye hitap ediyor. Cibali’de, nostaljiyle çorba içmek isteyenler için ideal.
Paçacı Mahmut Usta (Fatih): Manda yoğurduyla terbiye edilen paça çorbası buranın yıldızı. İşkembe ve ezogelin de çok seviliyor. İskenderpaşa’da, köklü bir lezzet durağı olarak her saat kalabalık.
Karaköy Çorba Evi (Beyoğlu): Minik ama etkili bir mekan. Nohutlu yoğurt çorbası ve ayak paça gibi çeşitlerle dikkat çekiyor. Kemankeş Caddesi’nde, gece-gündüz çorba kokusuyla dolu bir adres.
Hünkar Lokantası (Nişantaşı): Paça çorbası ve günlük değişen çorba çeşitleriyle tanınıyor. Mercimek, yayla ya da sebze çorbası gibi seçenekler sunan bu mekan, Osmanlı mutfağından esintilerle fark yaratıyor.
Hebun Çorba Evi (Sarıyer): 20’den fazla çorba çeşidiyle burası bir cennet. Kremalı sebze çorbası ve sakatat seçenekleri öne çıkıyor. Huzur Mahallesi’nde, farklı tatlar arayanlar için harika bir durak.
Kadıköy Çorbacısı (Kadıköy): Anadolu Yakası’nın gözdesi. Mercimek-ezogelin karışımı gibi özel çorbaları ve klasik işkembe çeşitleriyle biliniyor. Kırtasiyeci Sokak’ta, 24 saat açık bir lezzet noktası.
Hacıbey Kelle Paça (Maltepe): Kemik suyuyla hazırlanan çorbaları şifa deposu. Beyran, işkembe ve kelle paça burada çok seviliyor. Bağdat Caddesi’nde, sakatat tutkunlarının vazgeçilmezi.
Kanaat Lokantası (Üsküdar): Geleneksel çorbalarıyla meşhur; paça, mercimek ve tavuk suyu çorbaları her daim taze. Çengelköy’de, sakin bir atmosferde geceye lezzetli bir kapanış yapmak isteyenler için birebir.
Kuru Fasülye-Pilav

Boğaz Manzaralı Kahvaltı
Boğaz manzaralı kahvaltı, İstanbul’un en eşsiz deneyimlerinden biridir. Beyaz peynir, zeytin, kaymak, bal ve taze ekmek gibi temel unsurlar, bu kahvaltının vazgeçilmez öğelerindendir. Sucuklu yumurta ve hamur işleri ise özel kahvaltıların tadını çıkarabileceğiniz seçeneklerdendir. Bebek ve Rumelihisarı'nda bulunan mekanlar, muazzam manzara eşliğinde Türk kahvaltı kültürü sunarak unutulmaz bir deneyim yaşatır. Oba Restoran, Nezih Kafe, ve Lokma gibi mekanlar, Boğaz’ın huzurlu atmosferinde keyifli bir kahvaltı için harika adreslerdir.
Boğaz Manzaralı Kahvaltı Nerede Yapılır?
İstanbul’da Boğaz manzaralı kahvaltı yapmak için harika yerler var. Hem keyifli bir atmosfer hem de lezzetli bir kahvaltı için şu önerilerimiz.
Çengelköy - Çınaraltı Kahvaltı: Çengelköy’ün meşhur çınar ağaçlarının altında, Boğaz’a nazır bir kahvaltı keyfi sunuyor. Serpme kahvaltıları oldukça zengin; peynir çeşitleri, reçeller ve sıcacık çay ile tam bir klasik. Huzurlu bir sabah için ideal.
Bebek - Mangerie: Bebek’in popüler noktalarından biri. Çatı katında muhteşem bir Boğaz manzarası eşliğinde kahvaltı yapabilirsin. Menüde hem Türk usulü kahvaltılıklar hem de daha modern seçenekler var. Rezervasyon yapman iyi olabilir, genelde kalabalık oluyor.
Emirgan - Sütiş: Emirgan Sahili’nde Boğaz’a karşı geniş bir alanda yer alıyor. Serpme kahvaltısı doyurucu ve kaliteli. Menemen ya da sucuklu yumurtayla tamamlayabilirsin. Hafta sonu yoğun olabiliyor, erken gitmek avantaj.
Rumelihisarı - Kale Çay Bahçesi: Daha salaş ama samimi bir yer arıyorsan burası tam sana göre. Boğaz kıyısında, Hisar’ın hemen dibinde uygun fiyatlı bir kahvaltı sunuyor. Simit, peynir ve çay üçlüsüyle manzaranın tadını çıkarabilirsin.
Ortaköy - The House Café: Ortaköy Camii ve Boğaz Köprüsü manzarasına karşı şık bir kahvaltı için güzel bir seçenek. Kahvaltı tabağı hem göze hem damağa hitap ediyor. Hafta içi daha sakin olur.
Anadolu Yakası - Nakkaş Kebap & Kahvaltı: Beykoz’da, Yalı Köşkü’nün yakınında yer alıyor. Boğaz’ın sakin bir noktasında geniş bir serpme kahvaltı sunuyor. Manzara da bonusu!
Hangi yakada olacağına ya da nasıl bir kahvaltı istediğine göre (mesela lüks mü, uygun fiyatlı mı) daha fazla detay verebilirim. Manzarayı mı yoksa lezzeti mi ön planda tutmak istersin?
Geleneksel Türk Kahvaltısı
Peynir Çeşitleri: Beyaz peynir, kaşar, tulum, lor, otlu peynir gibi onlarca seçenek. İstanbul’da özellikle Ezine, Van otlu ya da Kars gravyeri gibi yöresel peynirler sıkça bulunur.
Zeytin: Siyah, yeşil, çizik, kırma… Zeytinyağı ve baharatla zenginleştirilmiş halleriyle sofranın vazgeçilmezi.
Reçeller ve Marmelatlar: Çilek, kayısı, vişne, gül gibi klasiklerin yanı sıra bergamot ya da turunç gibi farklı tatlar da görebilirsin.
Bal ve Kaymak: Özellikle çiçek balı ya da Karadeniz’den gelen kestane balı, kaymakla birleşince efsane oluyor.
Menemen: Yumurta, domates, biber ve bazen sucuk ya da peynirle yapılan bu sıcacık lezzet, kahvaltıların yıldızı.
Sıcaklar: Sucuklu yumurta, kavurmalı yumurta, omlet ya da pastırmalı seçenekler enerji veriyor.
Simit ve Börek: Taze simit İstanbul’un simgesi. Yanında peynirli, kıymalı ya da ıspanaklı börek de sıkça tercih edilir.
Çay: İnce belli bardakta, saatlerce içilebilen demli çay olmadan kahvaltı eksik kalır.
Ev Yemekleri

Ev Yemekleri
Geleneksel ev yemekleri, genellikle anne eli değmiş gibi hissettiren, bol malzemeli, lezzetli ve çoğunlukla evde yapılan tariflerden oluşur. İstanbul’da bu yemekler hem sokak lokantalarında hem de özel restoranlarda bulunabilir.
Kuru Fasulye: Pilav ve turşuyla tamamlanan bu yemek, Türk mutfağının temel taşlarından. Genelde nohut ya da mercimek gibi bakliyatlarla da çeşitlenir.
Karnıyarık: Patlıcanın közlenip kıymayla doldurulduğu bu yemek, yanında cacık ya da pirinç pilavıyla harika gider.
Dolma ve Sarma: Yaprak sarma, biber dolması ya da lahana dolması… Zeytinyağlı ya da etli seçenekleriyle sofraların vazgeçilmezi.
Mercimek Çorbası: Kırmızı mercimekle yapılan, bazen limonla servis edilen sıcacık bir başlangıç.
İmam Bayıldı: Zeytinyağlı bir patlıcan yemeği. Soğan, sarımsak ve domatesle lezzetlendirilir.
Mantı: Küçük hamur parçalarının içine kıyma doldurulup yoğurt ve sosla servis edilmesiyle meşhur. Kayseri usulü en bilineni.
Hünkar Beğendi: Közlenmiş patlıcan püresi üstüne koyulan etle yapılan bu yemek, Osmanlı mutfağından miras.
Etli Nohut Yahni: Nohut ve etin birleşimiyle ortaya çıkan doyurucu bir yemek. Yanında pilavla sıkça yenir.
Mücver: Kabak, havuç ya da patatesle yapılan bu kızartma, yoğurtla birlikte hafif bir seçenek.
Tas Kebabı: Dana etiyle yapılan sulu bir yemek. Patates ve havuçla zenginleştirilir, genelde ekmek banılarak yenir.
İstanbul’da Geleneksel Ev Yemekleri Nerede Yenir?
İstanbul’da bu yemekleri layıkıyla yapan yerler genelde esnaf lokantaları ya da köklü mekanlar oluyor.
Süleymaniye - Kuru Fasulyeciler (Erzincanlı Ali Baba, Fahri Usta): Süleymaniye’de kuru fasulye bir kurum! Erzincan usulü tereyağlı kuru fasulye, pilav ve turşu üçlüsü burada efsane. Fiyatlar da uygun.
Beyoğlu - Çiya Sofrası: Kadıköy’ün meşhur mekanı, Anadolu’nun ev yemeklerini İstanbul’a taşıyor. Dolma, yahni, mücver gibi lezzetlerin yanı sıra daha az bilinen yöresel tatlar da var.
Fatih - Tarihi Hünkar Lokantası: Adından da anlaşılacağı üzere Hünkar Beğendi burada çok iyi yapılıyor. Tas kebabı ve karnıyarık gibi seçenekler de mevcut.
Üsküdar - Kanaat Lokantası: 1933’ten beri hizmet veren bu yer, ev yemeği sevenler için bir klasik. Zeytinyağlılar, etli yemekler ve tatlılarıyla geniş bir menü sunuyor.
Balat - Forno: Daha çok fırın konseptiyle bilinse de ev usulü lahmacun, mücver ve zeytinyağlılar burada harika. Salaş ama lezzetli bir deneyim.
Samatya - Develi: Samatya şubesi, ev yemeklerinin yanı sıra Anadolu mutfağından esintiler sunuyor. Etli dolma ve yahniler önerilir.
Eminönü - Pandeli: Tarihi bir mekan. İmam bayıldı, karnıyarık gibi zeytinyağlı ve etli yemekleriyle ünlü. Manzarası da bonus.
Kadıköy - Yanyalı Fehmi Lokantası: Osmanlı ve Türk mutfağından ev yemekleri sunar. Hünkar Beğendi ve tas kebabı burada favori.
Sokak Lezzeti Istanbul
En Iyi Türk Tatlıları
Baklava: İncecik yufkalar arasında ceviz, fıstık ya da badem, üstüne şerbet ile yapılan baklava. Gaziantep’in fıstıklısı, Karadeniz’in fındıklısı derken her hali bir efsane. Çıtır çıtır dokusuyla Türk tatlılarının kralı.
Künefe: Tel kadayıf, tuzsuz peynir ve şerbetin muhteşem uyumu. Hatay’dan çıkan bu lezzet, sıcak servis edilir, üstüne kaymak ya da dondurma eklenince tadı katlanır.
Sütlaç: Pirinç, süt ve şekerle hazırlanan bu sade ama huzurlu tatlı, fırında üstü kızarınca bambaşka bir boyuta geçiyor. Tarçın serperek yemek adeta bir ritüel.
Lokum: Türk kahvesinin en yakın arkadaşı Türk Lokumu! Fıstıklı, güllü, sade ya da meyveli çeşitleriyle yumuşacık bir lezzet. Osmanlı’dan beri sofralarda, hediyelik olarak da çok seviliyor.
Revani: İrmikli kek, şerbetle buluşunca ortaya çıkan bu tatlı, hafif limon aromasıyla ferah bir seçenek. Üstüne hindistancevizi ya da kaymakla servis ediliyor.
Kazandibi: Sütlü tatlıların en özel üyelerinden. Tavada hafif karamelize edilen alt kısmı, tatlıya eşsiz bir tat ve doku katıyor. Serin serin yenir, ferahlatır.
Aşure: Nohut, fasulye, buğday, kuru meyveler ve kuruyemişlerle dolu bu tatlı, bereketin sembolü. Her kaşığı farklı bir sürpriz, Türk mutfağının en geleneksel lezzetlerinden.
Güllaç: İnce güllaç yapraklarının süt ve şekerle ıslatılmasıyla yapılır, üstüne fındık ya da ceviz serpilir. Ramazan’ın vazgeçilmezi, hafifliğiyle gönülleri fetheder.
Katmer: İnce hamur katları arasında kaymak ve fıstık, fırında çıtır çıtır pişer. Gaziantep’in bu özel tatlısı, kahvaltıda bile yenir, şerbetli ama dengeli bir lezzet.
Tulumba: Kızarmış hamur topları, şerbete batırılıp çıtır bir lokmalık haline gelir. Sokak tatlılarının yıldızı, her ısırıkta mutluluk garanti.
Kemalpaşa: Peynir tatlısı olarak da bilinen bu lezzet, küçük yuvarlak hamurların şerbetle buluşmasıyla hazırlanır. Bursa kökenli, hafif ve lezzetli bir seçenek.
Zerde: Safranla renklendirilmiş pirinç tatlısı, üstüne kuş üzümü ve çam fıstığıyla süslenir. Osmanlı’dan kalan bu zarif tatlı, hem hafif hem şık.
Şekerpare: İrmikli hamurdan yapılan bu tatlı, şerbetle ıslatılıp fırınlanır. Ortasına fındık ya da badem konur, çayla mükemmel uyum sağlar.
Hanım Göbeği: Yuvarlak hamurlar şerbetle buluşur, şekliyle hem göze hem damağa hitap eder. Hafif tatlı sevenler için ideal, kaymakla servis edildiğinde şahane.
Ayva Tatlısı: Ayva kaynatılıp şekerle tatlandırılır, üstüne kaymak ve ceviz eklenir. Meyveli tatlıların en sevilenlerinden, hem sağlıklı hem lezzetli.
En Lezzetli Tatlı- Künefe

En İyi Türk Mezeleri
Türk mutfağı mezeleriyle sofraları şenlendiren, lezzetleriyle baş döndüren bir zenginliğe sahip. Rakı masasından akşam yemeğine, her ortamda başrol oynayan bu küçük ama etkili tatlar, Türk yemek kültürünün en sevilen parçalarından.
Haydari: Süzme yoğurt, sarımsak, dereotu ve bazen cevizle yapılan bu ferah meze, et yemeklerinin yanına çok yakışır. Hafif ama lezzet dolu.
Ezme: Domates, biber, soğan ve maydanozun ince ince doğranıp nar ekşisi ve zeytinyağıyla harmanlanmasıyla oluşur. Acılı-acısız seçenekleriyle kebap sofralarının vazgeçilmezi.
Patlıcan Salatası: Közlenmiş patlıcan, zeytinyağı, limon ve sarımsakla hazırlanır. Hem sade hem lezzetli, her masaya uyum sağlar.
Mücver: Kabak, havuç ve baharatlarla yapılan bu kızartma meze, yoğurtla servis edilir. Çıtır dışı, yumuşak içi ile bağımlılık yapar.
Çiğ Köfte: Bulgur, isot, salça ve baharatlarla yoğrulan bu etsiz versiyon, marul ve limonla muhteşem olur. Urfa ve Adana’dan çıkıp tüm Türkiye’ye yayılmış bir lezzet.
Barbunya Pilaki: Barbunya fasulyesi, zeytinyağı, soğan ve domatesle pişirilir. Soğuk servis edilen bu meze, hem sağlıklı hem doyurucu.
Şakşuka: Kızartılmış patlıcan, biber ve kabak, domates sosuyla buluşur. Zeytinyağlıların en sevilenlerinden, yaz-kış sofrada.
Mercimek Köftesi: Kırmızı mercimek, bulgur ve baharatlarla yoğrulup şekil verilir. Marulla sarıp limon sıkarak yemek adeta bir ritüel.
Cacık: Yoğurt, salatalık, sarımsak ve nane ile ferah mı ferah bir meze. Yazın serinletir, etlerin yanında denge kurar.
Beyaz Peynir: Sade ama etkili! Türk kahvaltılarının yıldızı olan beyaz peynir, rakı masasında da mezelerin kralı. Yanında kavunla mükemmel uyum sağlar.
Zeytinyağlı Yaprak Sarma: Pirinç ya da bulgurla doldurulmuş asma yaprağı, zeytinyağı ve limonla lezzetlendirilir. Minik lokmalarla sofraya zarafet katar.
Fava: Bakla püresi, zeytinyağı ve dereotuyla hazırlanır. Pürüzsüz kıvamı ve hafif tadıyla sofranın zarif başlangıcı. Üstüne limon sıkıp ekmekle yemek harika.
Humus: Nohut, tahin, limon ve sarımsakla yapılan bu kremamsı lezzet, Orta Doğu kökenli olsa da Türk sofralarında kendine sağlam bir yer edindi. Ekmek banmalık, çıtır çıtır.
Acuka (Kahvaltılık Sos): Domates, biber salçası, ceviz ve baharatlarla hazırlanan bu yoğun sos, kahvaltıda da mezede de yıldız. Ekmeğe sür ya da öyle kaşıkla ye, her türlü gider.
Comments (0)
Leave A Comment